Coşkun; "Yıkılasın İsrail, enkazını göreyim.

Coşkun; 25 günde 3 bini çocuk 8 bin insan öldürüldü. 18 bin insan yaralandı 600 binin üzerinde insan yerinden edildi

Memur-Sen Şanlıurfa  İl Temsilcisi Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa il Başkanı İbrahim COŞKUN yaptığı açıklamada; Katil devlet İsrail’in mazlum Filistin halkına yönelik 75 yıldır uyguladığı sistematik soykırım planları her geçen gün şiddetini arttırmakta, mazlumların ahı arş-ı ala-yı inletmektedir. ABD’nin şımarık çocuğu Siyonist çete, tüm temel insan haklarını hiçe sayarak sivil yerleşim yerlerini, Pazar yerlerini, kampları, ve hatta hastaneleri bombalayabilmektedir. Üye ülkelerin hakkını koruması gereken BM’nin kontrolündeki okullar bile acımasızca bombalanmaktadır. Oralara sığınmış çoğu çocuk yüzlerce insan katledilmiş durumdadır. 25 günde 3 bini çocuk 8 bin insan öldürüldü. 18 bin insan yaralandı 600 binin üzerinde insan yerinden edildi. Bu saldırılar sonrasında Gazze Eğitim Bakanlığının eğitim döneminin çocukların çoğunun şehit olması sebebiyle sona erdiğini duyurması eğitimciler olarak yüreklerimizi dağladı. Bakmaya kıyamadığımız, eline diken batsa canımızın yandığı yavrularımızı, bebelerimizi toplu mezarlara dönüşen enkazlar altında, bedenleri parçalanmış şekilde kucağımıza verseler sessiz mi kalacaktık. Çocuklar uyurken sessiz kalınır dostlar, ölürken sessiz kalınmaz. Olur ki eve bomba isabet eder de vefat eden çocuğu teşhis edilemez diye oyun oynar gibi çocuklarının kollarına adlarının yazıldığını gördüğümüzde kahrolmuyorsak vallahi kalbi kurumuş demektir.Kendisine mikrofon uzatılıp büyüyünce ne olacağı sorulduğunda, “burada çocuklar büyümez” diye cevap veren Gazzeli yavruyu izleyip eriştiğimiz yaştan utanmıyorsak kalbimiz taşlaşmış demektir. Sabah okula gidebilmek için erkenden uyuması gerekirken bombalanan hastaneden uzakta bir ağacın dibine sığınan yüzü korkudan bembeyaz olmuş o melek yüzlü çocuğu izleyip kalbimizi öfke kaplamıyorsa vallahi, billahi, tallahi biz ölmüşüz de haberimiz yokmuş. Filistinli genç boşuna mı seslendi taaaaaaa yüreğimizin derinliklerine. “Bizim için giyabi cenaze namazı kılmayın, biz ölü değiliz. İlla kılacaksanız kendiniz için kılın cenaze namazını. Çünkü ölü olan sizlersiniz.” Haksız mı kardeşlerim haksız mı? Şöyle bir anlığına gözlerimizi kapatıp Gazze’ye gidelim. Bir düşünün bakalımİsrailli yerleşimciler daha bol kullansın diye suyun saatle, elektriğin süreyle veriliyordu. Şimdi elektrik yok, su yok, seni daha rahat bombalayabilsinler diye internetin kesildi. Evin bombalandı okula sığındın, okul bombalandı. Şehit olan oldu, yaralılar hastaneye diğerleri kampa sığındı. Gece hastane bombalandı. Diğer gün kamp. Açık alanda kalalım diye karar verdin, pazar yeri bombalandı. Yani seni çoluğunla çocuğunla, kapındaki kediye kadar öldürmeye and içmiş terörist bir devlet var karşında. Şimdi hala diyebiliyor musun “Ama saldırıyı Hamas başlattı.” diye. Gazze 16 yıldır abluka altında ölümle pençeleşiyor. Dünyanın en büyük açık hava hapishanesini kuran, Bu duruma sesini çıkaranı vuran, okulları bombalayan, hastaneleri hedef alan, Tahliye için açılan güvenlik koridorlarını bile vuran İsrail vahşete, soykırıma meşru müdafaa diyor.Sözüm ona Kadın hakları savunucuları, çocuk hakları savunucuları, insan hakları aktivistleri, sözüm ona aydınlar, Avrupa demokrasisi nerdesiniz? Kadınlar inim inim inliyor nerdesiniz? Çocukların bedenleri param parça ediliyor nerdesiniz? Herkes eşit, Müslümanlar hariç, herkes özgür, Filistinliler hariç, öyle mi? Yazıklar olsun sizin adalet anlayışınıza da demokrasi tanımınıza da.Mazlumu zalim, zalimi mazlum gösteren bu hokkabaz düzende, bu küresel düzenbazlık karşısında, Filistinli çocuklar barışa uyansın diye, Aksa’nın mahzunluğu, Dünya’nın sessizliği sona erinceye kadar Filistinlilerin seslerini çığlığa dönüştürmek boynumuzun borcudur.“Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur.” demişti Cemil Meriç. Bizler, asla tarafsız değiliz. Biz, evladı paramparça olmuş Filistinli annenin, masum Gazzeli bebelerin yanında duracağız. Sahte ‘Uygar dünya’ insanlık sınavından sınıfta kalsa da Filistinli mazlumların var olma mücadelesini savunmaya, İsrail’in katliamlarına karşı haykırmaya devam edeceğiz.Eyyyy yüreği taşlaşmış katil devlet İsrail, Ey tüm kötülüklerin anası ABD Ey yalancı demokrasi yatağı Avrupa  Şunu unutmayın ki; SAFF suresinde Rabbimizin bize vaadi var: “Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır.” Ve şunu da çok iyi biliyorsunuz ki Allah vaadinden asla dönmez.  Dedi.